Sanayide Dijital Dönüşüm

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından 11 Aralık 2019 tarihinde “Sanayide Dijital Dönüşüm Fırsatları” semineri gerçekleştirildi. İSO’nun Sanayide Dijital Dönüşüm Ofisi projesi ve yeni nesil dijital teknolojiler hakkında bilgilendirme yapılan seminere TÜDÖKSAD Genel Sekreteri S. Koray Hatipoğlu da katıldı.

Seminerin açılışında İSO’dan Cemile Köseler Usta, ISO Dijital projesinin tanıtımını gerçekleştirdi. Endüstride verimlilik artışının son 20 yıllık dönemde yıllık ortalama %4 oranında arttığını ancak son 5 yıllık dönemde bu oranın %1’e indiğini aktararak verimlilik artışı için yeni alanlara yönelmenin şart olduğunu vurguladı. İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ISO Dijital projesinin bu sebeple hayata geçirildiğini aktararak bu kapsamda üyelere verilen hizmetlerden bahsetti:

  1. Dijital dönüşüm yol haritası oluşturulması konusunda danışmanlık
  2. Firmaların dijital olgunluk analizinin çıkarılması (Web sitesinden de ulaşılabiliyor. Firmalar buradaki talimatları takip ederek kendileri de sonuç alabilirler.)
  3. Eğitim ve seminerler (Dijital liderler, büyük veri, yapay zekâ, vb. konularda programlar düzenleniyor. Bunlar merkezde olabildiği gibi OSB’lerde de düzenleniyor.)
  4. Teknoloji iş ortakları temini (Şu anda envanter oluşturma çalışması sürüyor. Mart 2020’de nihai raporunun yayınlanmasını planlanıyor.)
  5. Dijital dönüşüm zirvesi (Bu sayede kamuoyu konuyla ilgili bilgilendirilecek.)

Daha sonra ‘Dijital Dönüşüm Fırsatları’ başlıklı panel oturumuna geçildi. Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Keskin’in moderatörülüğünü üstlendiği panelde projede ortak çalışma yürütülen Çalık Dijital firmasının Teknoloji Direktörü Umut Ceyhan ve Mete Plastik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Pelin Karadeniz konuşmacı olarak yer aldı.

Üretim Odaklı Dijital Dönüşüm Projeleri

Veri toplamadan ve analiz etmeden sisteme hâkim olunamayacağını, işleyişin yönetilemeyeceğini ve iyileştirilemeyeceğini belirten Halit Keskin sözü panelistlere bıraktı.

Umut Ceyhan projeye ait danışmanlık hizmeti kapsamında başvuran üye firmaları İSO çatısı altında ziyaret ettiklerini, bu sayede firmaların güven duyduğunu ve onlarla daha açık ve etkileşimli bir süreç yürütülebildiğini aktardı.

Eğer sistemde bir verimsizlik varsa, bunu analiz etmeden çalışmayı sürdürmenin verimsizliği dijital alana taşımak anlamına geleceğini, projenin sonraki aşamalarına yönelik olarak hem çalışan hem yönetici motivasyonunu düşürdüğünü belirtti. “Zaten çok para yatırdık, bir de sorunlarla karşılaştık, bu yüzden bütçeleri kısalım” şeklinde yaklaşımlarla karşılaşılabildiğini söyledi. Ayrıca teknoloji fetişi olmamak gerektiğini, dijital dönüşümün yalnızca teknoloji ile sağlanamayacağının altını çizdi.

Proje kapsamındaki analizlerin yalnızca iki gün sürdüğünü ve bu sebeple bakım iyileştirmeleri gibi konularda derinlemesine bir çalışma yapılmadığını belirtti. Öte yandan analizlerde bakım konusunun genel de süreçlerde tanımlanmadığı için gizli maliyet oluşturduğunu gözlemlediklerini ve bununla ilgili tavsiyeler geliştirdiklerini anlattı. Proje kapsamındaki çalışmalarda üretim süreçlerinin izlenebilir hale gelmesi için çaba sarf ettiklerini, daha sonra derinlemesine müdahalelere yönelik çalışmalar yapılabildiğini söyledi. Ancak bunların proje kapsamında değil, talep geldiği takdirde firmalarla yapılacak özel anlaşmalarla ele alındığını sözlerine ekledi. Benzer şekilde, üretim odaklı iyileştirmeler yapmak amacıyla pazarlama vb. alanlara da proje kapsamında yer verilmediğini de ekledi. Dijital dönüşümde en kritik noktanın teknoloji dönüşümü değil insan kaynağı olduğunun altını çizdi. Öte yandan organizasyonel bağlamada tam kapsamlı bir öneri getirilmesinin ayrı bir uzmanlık gerektirdiğini ve kapsamını aştığı için bu projede yer verilmediğini belirtti.

“Süreç Zor, Başarı İçin İletişim Çok Önemli”

Pelin Karadeniz de plastik enjeksiyon alanında üretim firması olduklarını, dijital dönüşüm çalışmalarına başlamadan önce firmalarının röntgeni çekildiğinde ortaya çıkan eksiklikleri şöyle özetledi:

  • Altyapı (kablolama) eksiği
  • 5S ve Keizen konularında yetersizlik
  • Üretim manuel süreçlerinde verimsizlik (kurulum vb. süreleri)
  • Switch eksiği
  • Stok takibi sorunları
  • Üretim/sakat takibi sorunları

Dijitalleşme sürecinde yapılanları ise şöyle özetledi:

  • IOT (Nesnelerin interneti) altyapısı kuruldu.
  • Üretim yönetim sistemi dijitalleştirildi ve güncellendi.
  • Endüstri 4.0’a yönelik geliştirmeler yapıldı.

Bunlar için de KOSGEB KOBİ desteğinden yararlandıklarını belirtti.

Sürecin zor olduğunu, bakış açısı farklı kişilerin değişime direnç gösterebildiğini, bunu aşmak için de iletişimin çok önemli olduğunu söyledi. Getirilen yeniliklerin neye katkı yapacağı iyi anlatılmazsa uygulanmasında zorluklar yaşanabildiğini görmüşler. Bu noktada üst yönetimin bakış açısının da önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca dijital hedefler ve KPI’kar (key performance index) belirlenmesinin ve stratejik planlama yapılmasının da süreç başarısı için olmazsa olmazlar arasında olduğunu ekledi.

Artırılmış Gerçekliğin Endüstriye Sağlayacağı Faydalar

Panelin ardından ‘Artırılmış Gerçekliğin (AG] Endüstriye Sağladığı Faydalar’ başlıklı sunum, Entek Otomasyon IOT Satış Müdürü Hakan Mete tarafından gerçekleştirildi. ABD başta olmak üzere dünya genelinde yaşlanan iş gücünün emekli olmasıyla kurumsal teknik hafızanın da zayıfladığına dikkat çekti. Üretimde yaşanan çağdaş sorunları şöyle özetledi:

  • Çalışan yetkinlik eksikliği:

Çalışan devir hızı ve açık pozisyonlar arttıkça genel yetkinlik eksikliği giderek artıyor.

  • Karmaşık ürün ve çalışma alanları:

Günümüzde bakım ve hizmetler giderek zorlaşıyor. Zira ürün konfigürasyonları karmaşıklaşıyor.

  • Artan müşteri talebi:

Daha hızlı ürün tedarik talepleri sebebiyle daha rekabetçi ve değişken pazarlar oluşuyor.

Bu sorunlar çerçevesinde artırılmış gerçekliğin (AR) üretimdeki kullanım alanları ve nedenlerini şöyle tanımladı:

  • Üç boyutlu uygulamalara aşina olan yeni kuşakların iki boyutlu olanlarda zorluk çekmesi:

Montajı yapılmamış bir mobilya veya ev aleti satın alındığında bunların kurulum kılavuzlarının iki boyutlu olduğunu, Y kuşağının bunu kullanmakta zorlandığını, Z kuşağının ise neredeyse hiç kullanamadığı tespitinde bulundu. Bunun yerine birçok kişinin parça numarasını yazıp internet üzerinden ilgili videoları izleyerek montaj yaptığını hatırlattı. AG ile kurgulanacak söz konusu kılavuzların çok daha fazla işlevsel olacağını; bu örnekten yola çıkarak da, her geçen gün yeni neslin daha fazla görev alacağı üretim sektörüne bunun uyarlanmasının çok daha başarılı sonuçlar vereceğini aktardı. Mobilya montajında yalnızca zaman kaybına yol açacak bu durumun üretimde yaratacağı gecikmenin kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Kalıp değiştirme, makine ayarları, çalışma ve montaj talimatları gibi üretim süreçlerinde çalışacak yeni nesil için AG uygulamalarının zorunluluk haine geleceğini, bu sayede duruş ve fire oranlarının düşerek verimliliğin artacağını söyledi. Okumanın bir bilgi edinme yöntemi olduğunu ama tek eğitim yöntemi olmadığını aktararak görerek/duyarak eğitimin önemine değindi. Yalnızca kitaplardan ve yazılı kaynaklardan kişinin öğrenmesini beklemenin doğru olmadığını, AG uygulamalarının işe yeni başlayacak kişilerin eğitim süreçlerine katkısı sebebiyle işe başlama sürelerinin de kısalacağını sözlerine ekledi.

  • Bakım ve müşteri servisinde AG uygulamaları:

AG ile oluşturulacak uzak uzman rehberliğiyle seyahat masraflarının kısılarak servis maliyetinin düşürüleceğini ve hızlı müdahaleyle iş kayıplarının azalacağını belirtti. Yeni makine kurulumlarında elektrik işlerini yapacak personelin aslında yarım günlük işi olmasına rağmen tüm ekiple seyahat edip 4-5 gün zaman geçirdiğini, maliyetleri artırdığı örneğini verdi.

Ardından fuarda tanıtımını yaptıkları bir ürünle ilgili videoyu katılımcılarla paylaştı. Burada, özel yazılımın yüklü olduğu tablet cihaza tutulunca, cihaz görüntüsün üzerinde tuş takımı beliriyor. Kişi bunları kullanarak cihazı çalıştırıp durdurabiliyor veya diğer fonksiyonlarına müdahale edebiliyor. Aynı zamanda makinenin üzerinde çalışma sıcaklığı vb. birçok parametre anlık olarak ekran üzerinden takip edilebiliyor. Yanı sıra tablet cihazın yan tarafına tutulduğunda görüntüye cihazı bir dijital ikizi geliyor. Burada tableti hareket ettirerek sanal cihazın içine girilerek çalışma prensipleri gösterilebiliyor. Ayrıca cihazın bakımına yönelik bölümlere tıklandığında, bir parçasının nasıl değiştirileceğini gösteren üç boyutlu grafikler ortaya çıkıyor.

Planla, Yönet, Takip Et!

‘Üretim Süreç Yönetim Sistemi’ konusunda faaliyet gösteren Fabrikatör firmasının kurucu ortağı Demirhan Aydın büyük ölçekli şirketlerin dijital dönüşümde yol almaya başladıklarını fakat KOBİ’lerin bilgi, teknoloji ve kaynak eksikliği bulunduğunu belirtti. En büyük sorunun maliyet analizi eksiği olduğunu aktararak bu alanda geliştirdikleri ürünlerinin özelliklerini anlattı. Söz konusu ürünlerin bulut tabanlı olduğunu ve düşük aylık/yıllık abonelik ücretleri ile hemen bu ürünlerden faydalanmaya başlamanın olanaklı olduğunu söyledi.

TÜDÖKSAD, Dünya Dökümcüler Birliği ve Avrupa Dökümcüler Birliği Üyesidir.

İŞ BİRLİKLERİMİZ

TÜDÖKSAD, CHROMAFOR (Erasmus+ KA202) projesinin bir ortağıdır.
TÜDÖKSAD, Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformunun bir üyesidir
Rakamlarla TÜDÖKSAD
6.5 Milyar

Türkiye Döküm İhracatı (Euro)

2

Türkiye'nin Avrupa Döküm Üretim Sıralaması

1976

Kuruluş Tarihi

194

TÜDÖKSAD Üyelerinin Sayısı